(Arşivimde uzun zamandır yayınlanmayı bekleyen Nuray'cığımın yemeni örnekleri)
21 Eylül 2008 Pazar
Birkaç güzel yemeni örnekleri
17 Eylül 2008 Çarşamba
12 Eylül 2008 Cuma
10 Eylül 2008 Çarşamba
7 Eylül 2008 Pazar
Halleyli pasta
6 Eylül 2008 Cumartesi
5 Eylül 2008 Cuma
4 Eylül 2008 Perşembe
3 Eylül 2008 Çarşamba
2 Eylül 2008 Salı
İlk sobem!..
1-Blog yazmaya ilk nezaman başladın?
2008 haziran ayının ilk haftası bi akşam üzeriydi.
Hayır öyle bi çabam yok,bloğumu günlüğüm gibi görüyorum.pasta,börek tarifide ahşap boyama,iğne oyasıda var içimden geldiği gibi!..
3-Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceksin?
Blog ailesine katılalı 3 ay oldu daha bebek bir bloğum var bu aşamada bırakmayı düşünmek bile olmaz dimi amaa :))
4-Blog yazmak senin için eğlenceli bir uğraşken
şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladımı?
Daha çok yeni bir blogcu olduğum için bir kaç arkadaşım dışında öyle artan bir bekleyiş olmadı açıkçası,bu yüzden de her yeni paylaşımımda çokk eğleniyor,mutlu oluyorum.
5-Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor musun?
Zaman zaman tembellik edip saatlerce bilgisayarın başından ayrılamadığım oluyor Tabii ama özellikle blog için feragat ettiğimi söyleyemem!..
bende;
yıldızın
1 Eylül 2008 Pazartesi
Kız kulesi
Kızkulesi Adası, Kubadabad Saltanat Kentinin haremliğiymiş. Ada da çevresi sularla çevrili bir kale ile, birbirinden güzel köşklerin ortasında yüksek bir kule varmış.
İşte bu kulede cariyeleri ile birlikte Selçuklu Sultanının güzeller güzeli biricik kızı yaşarmış .
Sultan, düşünde (başka bir rivayete göre falında) sevgili kızının yılan sokması sonucu öleceğini görmüş. Yaptırdığı Kaleye ve içindeki kuleye kızını bunun için kapatmış. Öyle ki, kuleye yılan girmesin diye beton borularla Anasmaslar’dan Adaya su ve süt akıtılmış. (Anılan iki sıra beton boruların kalıntıları günümüze kadar gelmiştir.)
Böylece yıllar yılları kovalamış ve günlerden bir gün güzel Sultan ateşlere düşüp hastalanmış. Ülkenin en ünlü hekimleri zor bulmuşlar devasını. Sevgili Sultan yeniden sağlığına, mutluluğuna kavuşmuş. İyileşmesini kutlamak için armağanlar yağmaya başlamış kuleye. Yaşlı bir köylü kadında bir sepet üzüm getirmiş. Meğer üzümlerin içinde bir küçük yılan varmış.
Yılan o gece uykuya dalan güzel Sultanı sokup öldürmüş.